Mustafa Kemal'in İçimizdeki Askerleri

Türkiye’de yaşayıp da hali hazırda rejimin neden olduğu bireysel ve toplumsal acı belleğine sahip tüm kesimler Kemalizm’in egemen olduğu dönemlerde başlarına gelenleri unutmamalıdır. Özellikle Kürdler çok dikkatli olmalıdır.

Aziz Yağan

24.06.2016, Cum | 07:47

Mustafa Kemal'in İçimizdeki Askerleri
Makaleyi Paylaş

Birkaç haftadır lise öğrencilerinin okul yönetimlerine karşı protestolarını izliyoruz. Başlangıcında son derece samimi ve problemleri yansıtan protestoların ve açıklamaların içeriğine daha sonradan “yandaşlık, padişah yalakaları” vurguları girmeye başladı.

Bunların dışında, ikisi Diyarbakır’dan olmak üzere 365 liseden imzacı muhtırayı anımsatan bir bildiri yayınladı. Eğitim sisteminin gericileştiğini belirterek başlayan bu bildiride, neden değinildiği anlaşılmayan “Vatan olmadan gelecek olmaz.” ve “Yüreklerimiz Mehmetçikle birlikte çarpıyor.” gibi ifadelere yer veriliyor ve “Kararlılığımızı Kurtuluş Şavaşı’nda sıralardan cephelere koşan on beşlilerden ve bu yüzden mezun veremeyen liselerin ruhundan alıyoruz” deniliyor.

Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da “Liseliler eylemi çok değerli: Cumhurbaşkanı bunu eleştiriyorsa çok düzgün bir iş yapıyorlar. Liseliler çok düzgün bir iş yapıyorlar. Gençler cesaretle bunu sürdürmeli ve büyütmelidir.” diyerek protestocu tüm liselilere açık destek verdi.

Sayın Demirtaş mutlaka protestocu liselilerin tüm eylemlerinden ve açıklamalarından haberdar olarak partisinin desteğini açıklamıştır. Bu açıklamayı da ‘Cumhurbaşkanı protestocu liselileri eleştirdi’ diyerek yaptı. Demirtaş’ın bu söyleminden, “Cumhurbaşkanı’nın eleştirdiği her şey düzgün bir iştir; sahiplenilmeli, sürdürülmeli ve büyütülmelidir!” anlamı çıkar.

HDP yönetiminin liselileri ayırt etmeden destekleyen yaklaşımını da \'Seni başkan yaptırmayacağız!\' anlayışının bir uzantısı sayabilir miyiz? Buram buram tarihsellik kokan bildirilere bile sahip çıkış kime, neye hizmet eder ve gençlerimizin o anlayışın yedeğine düşmesinden başka nelere yol açabilir? Sonuçta hala kaybeden hep biziz.

Bahsedilen bildiriyi de kapsayıcı biçimde HDP yönetiminin eğilimini açıklamasında, tümünü desteklemesinde bir sorun yok ve bu desteğe saygısızlık yapılmamalı. Tartışmamız gereken; bu koşulsuz desteği HDP tabanı da sahiplenmeli mi ya da bu desteğin kendine getireceği yükümlülüğün farkında mı? Bu şekilde devam eden liseli protestosunda Kürdlerin ve özellikle Kürd gençlerinin nerede durması gerektiğini tartışmak gerekiyor.

Liselilerin taleplerinden hangilerine destek verileceği açıkça ortaya konmazsa, lisede okuyan gençlerimizi yani bir neslin bir kısmını göz göre göre o kesimin yörüngesine itmiş olur muyuz? Bu endişe yerinde midir? Çocuğu, kardeşi, akrabası, yakını ortaokul ve lisede okuyan her bir birey bu endişeyi taşımalı mıdır?

Diyarbakır’daki iki lisenin de bu içerikteki bir bildiriye imza atması Müslüman, Alevi ve Ezidi Kürdleri, Lazları, Türkleri, Süryanileri, Ermenileri, Yahudileri, Mıhellemileri, Arapları, Rumları panikletmeliydi.

‘Mustafa Kemal’in askerleri’ belli bir siyasi kesimin kullandığı bir slogandır. Protestocu liselilerin bir kısmının huzursuzluğunun bir zamanların genç subaylarının rahatsızlığından farkı nedir?

Birkaç yıl önce Almanya Yeşiller Partisi ‘Seçim kampanyası sırasında bir kültür şölenine katıldığı gerekçesiyle’ bir Türk üyesini partiden ihraç etmek istemişti. İhraç gerekçesi olarak da “Aşırı sağcı ve milliyetçi çevrelerin vereceği oya ihtiyacımız yok” açıklaması yapılmıştı. Bu açıklama partinin bir prensibini yansıtır. Bizse burada tarihte sayısız acının yaşatıldığı Kürdlerin kendine kıyan bir anlayışı destekler hale gelmesinden, onu kutsayan bir yörüngeye dahil olma ihtimalinden bahsedeceğiz.

Baskı altında yaşayan birey ve kesimlerin hissettiği baskıya karşı demokratik yollarla direnmeye, bunu dile getirmeye ve sorunun giderilmesini talep etmeye hakkı vardır. Benzer baskıya maruz kalmayanların da baskı altındakilerle dayanışmak görevidir.

Hükümetlerin okullardaki yanlış uygulamalarına karşı çıkarken başka odakları meşrulaştırmamaya dikkat edilmelidir. Bir yanlışa karşı dururken; çağa uygun, şiddetsiz ve kendi coğrafyasının sakinlerine yol açmak için davranmak gerekir.

Türkiye’de yaşayıp da hali hazırda rejimin neden olduğu bireysel ve toplumsal acı belleğine sahip tüm kesimler Kemalizm’in egemen olduğu dönemlerde başlarına gelenleri unutmamalıdır. Özellikle Kürdler çok dikkatli olmalıdır.

İttihatçıların, Kemalistlerin geçmişteki kimi pratiğini sahiplenenlerin nabzı, gittikçe daralan bir kesimde hala atmaktadır ve hala yeşerecek uygun ortam ve kişiler aramaktadır. Hükümetlerin yanlış, yanlı, baskıcı açıklamaları, uygulamaları, dayatmaları hiç kimseyi öyle sistemleri çağırmaya, güçlendirmeye itmemelidir.

Bu anlayış deşifre edilmediği, uzak durulmadığı sürece iktidara gelen kim olursa olsun bu düşünüş şeklini, kendileri açısından sorun olarak nitelediklerine karşı benzer çözüm yöntemlerini kullanmaktan kaçınmayacaktır, kaçınmıyorlar da. Geçmiş ve günümüz bunun sayısız örneğiyle doludur.

Hükümetlerin kural tanımaz, ölçüsüz uygulamalarına karşı o bildik ruha ve o ruhu çağıranlara destek verdiğiniz zaman ilerici olunmaz, kendinizi ilerici sayamazsınız, ilerici görülmezsiniz.

İlericilik-gericilik görüntüsü altında devam eden bu tarihsel hesaplaşmaya bu biçimde taraf oluş tüm kesimlere zarar verir. Kürdler olaylara faşizm, ırkçılık, Erdoğan, AKP, gericilik açısından değil, coğrafyasının huzurlu geleceği açısından yaklaşmalıdır.

Hükümet karşıtlığı üzerinden, her kesime koşulsuz destek vermek, geçmişi gözden kaybettirmeye yol açabilir. Hükümet karşıtlığı siyasetinin kurbanı, esiri olmamak, körleşmemek gerekiyor. İlericilik, her kesimden insanınızla geleceğinin peşinde olmaktır, bugününde de çağdaş yaşama isteğinde diretmektir.

Kürdler hep bir başkasının siyasetinin kölesi, kurbanı olmaktan vazgeçmelidir. Kürdler kendileri için siyaset yapmaya başladıklarında “bir şey” olurlar, bir dinamik, bir odak olurlar. Bu nedenle Kürdler kimin hangi siyasetini, hangi amaçla destekledikleri konusunda uyanık olmalıdır.

Dikkatli olunmazsa şu sorular her fırsatta üzerimize yapışacaktır: “Siz bir Kürd olarak tüm tekleştirme dayatmalarını, 1915’i, Seyfo’yu, Türk Tarih Tezi’ni, Mecburi İskan Yasası’nı, Şapka Kanunu’nu, Alevi Kürdlerin de Müslüman olduğunu, Yerleşim Yeri Adlarının Değiştirilmesi Yasası’nı, Kürdçe yasağını, 1938’i, Zilan’ı, Trakya Olaylarını, Diyanet’in yarattığı atmosferi, 6-7 Eylül’ü, 33 Kurşun’u, 1980 darbesini, herkesin İmam Hatipli olacağı günleri, türbana baskıyı, cem evlerini tanımamayı, Onuncu Yıl Marşı’nı, Andımız’ı da destekliyor musunuz?”

Bir Kürd, bir önceki paragraftakileri savunan herhangi bir yapı ya da kişi ile ilişki kurmalı mıdır? Bu yapıların ve kişilerin geçmişte yapılanları kabul, pişmanlık ve özeleştirisine tanık olundu mu? 1938’de kendi halinde yaşayan her yaştan 40 bin insanımızı iki ayda katlettiklerine, sağ bulabildiklerini sürgün ettiklerine, katletmedikleri çocuklarımıza el koyduklarına ve bunların akıbetlerine dair belgeli itiraflarını gördünüz mü? 38’i planlayanların, katliamı yapanların listesini istediklerine, açıkladıklarına, utandırdıklarına, yargıladıklarına şahit oldunuz mu? Bunlar yapılmadığı sürece de uzak durmamız gerekmez mi?

Geçmişte yapılanları, yöntemleri devletin çıkarları, bekası açısından savunanlar olabilir, bu onların bakışıdır ve anlaşılırdır. Ancak, o kesimin dışında kalan Türkiye toplumu için o dönemin neyi ifade ettiği açıktır ve bir Kürdün de hangi çıkar hesabıyla olursa olsun o kesime destek veriyor olması anlaşılır bir tutum değildir.

Bir yanlışa karşı çıkarken bir başka yanlışı desteklemek, o yanlışı doğru gibi göstermez ve sizi ilerici yapmaz. Aksine, sizi birilerinin fedaisi yapar, suç ortağı yapmaz belki ama suça iştirakçi yapar ve birkaç yıl sonra bugünlere bakıldığında topluma verilen zarar ve faydayı da kolayca netleştirir.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
12327 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:18:48:43

Aziz Yağan

Yazarın Önceki Yazıları

İlk Kim ‘KDP, Barzani İhaneti’ Dedi! Kayyum Ayanasında Görünenleri Seçebilmek Radikal Demokrasi İhraç Eden Kürde Demokrasi Yok mu! Nezihe’siz, Menderes’siz Bölge fakat XYP’li Kürd! Seçimler (IX): Hangi Seçmen HAK-PAR’a Şans Oyu Verebilir? Seçimler (VIII): PAK ve Tevger’in HAK-PAR Desteği Seçimler (VII): PKK’den Erdoğan’a Destek Demirtaş, HDP, YSP için PKK! Seçimler (VI): HDP ve YSP’siz Millet İttifakı! Seçimler (V): Seçilmişlerin Ortaklığı Değerler.. Bedeller.. Değerler.. Ahmet Türk ve Kürd Halkına Düşman Ahlaksız Kürd! Seçimler (IV): Kötünün İyileştirilmesi mi, İyiye Dokunulmazlık mı? Seçimler (III): HÜDA PAR’la Hatırlatılan Seçimler (II): Bizi …’lileşmekten Kim Koruyacak? Bursaspor Stadının İçi ve Dışı Seçimler (I): Kürdün Cumhurbaşkanlığı Seçimi Körleşmesi Deprem Bölgesinin Gönüllüleri Partiler Kürdce Anadilinde Eğitim, Kürdler, Cumhurbaşkanı Seçimi Paris Kürd Katliamı, PKK ve Kürd Partileri PKK mi, HİZBULLAH mı, JİTEM mi? ASALA’laşan PKK Suçluları ve Suçlarını Öven Devrimciler Legal Apocuların Demokrasi İttifakı ve ‘Kurdi’ Ayak Legal Apocuların Olası Yeni ‘Bedel Ödeme Zamanı’ Bölgenin Yaklaşan Zamanı ve Bilincimiz Kuzeyliliğin Esasları ve PKK’ciliğin Esasları PKK’nin, Apocuların, PKK’cilerin Kimyasal Silah Kullanıldığına Dair İddiası PKK’nin Bölgemize, KBY’ye Savaş Tehdidi ve Kuzey Toplumu Aziz Yağan: Kürdce mi, Statü mü, Yoksa İkisi Birden mi? Berlin, Kiev, Diyarbakır Kimi Kürdler HDP için Yine KürTleşmenin Eşiğinde Çocuklarını Yiyen ve Yedirten Kürd Toplumu (I) Kürdce, KürD Hareketi ve KürT Aydınları Gri Alan, Beyaz Alan, HAK-PAR, Kürd Seçmen Kılıçdaroğlu, Bablekan ve İmralı Kimi Kürdün Adalet, Eşitlik, Yardım İsteme Biçimi Kürdler Öfkeli Türk Kalabalıklarından Nasıl Korunabilir? Orman Yangınları, HDP, Öfkeli Türk Kalabalıkları ve Kürdler Manavgat Yangını ve Yaklaşan Şiddet Tehlikesi HDP’nin Kürde Kaybettirici, Kutuplaştıcı Politikası Afyon ile Kuzey Arasındaki Mekik Kaç Zengin, Kaç Vekil Çıkarır! İğneli Beşik, Mum Söndü, Kuyruklu’dan İlk Gece Hakkı’na Edebiyat Editörü, Yazar, Taşra Gönüllüsü Kürd Yazar (II) Edebiyat Editörü, Yazar, Taşra Gönüllüsü Kürd Yazar (I) Aldatılanı Aldatmak Coğrafi Statü ve Kültürel Kimlik Ayrımı PKK’den İbrahim Güçlü’ye Bir Tehdit Daha Kürdler ve Ankara İttifakları Olası Şengal Katliamını Kürdler Durdurabilmeli HDK ve Kürdistani İttifak Çalışması Kürdler Yeni Anayasada Nasıl Yer Alabilir? Ankara’da İstenmeyen HDP’nin Kaderi Kimin Elinde? Kürdce Anadili Kampanyaları ve Sivil Alan Kürdlerde ”Şimdi” nin İcadı ve İnşası(*) Trump Kürd Olsaydı Bazı Kürdler O’na Terörist Der miydi! Kürd Reformu Söylentilerindeki Eksik Kürdistan Bölgesel Yönetimi Ne Yapmalı? PKK’yi Yabancı Bir Örgütten Tanımak, Tanımlamak PKK’nin Yeri Neresi? Düşmanları Sevindirmeyenler KBY, PKK için Önlemler Almalıdır Kürdistan Bölgesel Yönetimine Çağrı Ey Dünya, Kötülüğün Kaynağı Bu Kez Ahiretsizler Kürdlerin HDP'ye mesafesi Leyla Güven’in Kürdlüğü, Berberoğlu’nun Türklüğü Osman Baydemir Apocu mu, değil mi! KürT aydını ile KürD aydını Öcalan, Aidan James, PKK PKK’yi Terk Edemeyenler ''Benim Ülkem Dilim'': Topraksız ve Statüsüz Çerçeve (I): Kangren Kulp’ta Beş Kürd Daha Parçalandı Şeyh Abdulkerim Çevik’i Öldürmeyeceksin! Uygur Türkleri, Kürdlerin Yaklaşımı ve Dünyanın Geri Kalanı Sıra Kürd Dili ve Kültüründe mi? Tanrı Vardır ve Adı da Petrunya’dır Kürd Temsiliyeti de Nesi? Ayrışalım (III) -Rojava Kahramanları- Ayrışalım (II) Ayrışalım SUSAMAM, rapçı Miraç, Kürd Yanılsaması Karşılıksız Aşığın Kürd Hali Kayyım Atamaları Kime Karşı: KürDlere mi, KürTlere mi, Halklara mı? İyaz bin Ganem’e karşı İlhan Diken!!! Bağlar Belediye Meclisi: Medeni Ölüm 160 TL İstanbul’da Seçmen ve Aday Uyumu Kürdler İçin de 'Her Şey Çok Güzel Olsun!' Selçuk Mızraklı, Zorbalık, Handan Ekici Cumartesi Anneleri ve Sivil Alan 24 Haziran’da ne yapmalıyız? HAMLE: Şuursuzluğa Karşı HAMLE: Ciddiyete Davet! Onur Ünlü’den ‘Gerçek Kesit: Manyak’ HAMLE: Yerel Seçimleri Kazanmak, ama Nasıl? Afrin’de Siviller Öldükçe Güçlenmek! HAMLE: Peki ama Hangi Partiyle? HAMLE: Reform için Yerel Seçimler Ferdinand: Daima kendiniz olun ve Tres’e ne olduğunu sormayın! Beden ve Ruh: Bağımsız Kişilikler Ali Kemal Çınar û Génco Kemal’in ‘Adalet’i ve Kürtler İşkenceciler Çocuklarını Sevebilir mi? İllegalite ve Kürdler Sesi kesilen taşlar ve onların arasında bir şair Sansüre Karşı ‘Zer’ Kürdler; Rejim Yanlıları ve Karşıtlarının Fedaisi mi! Aziz Yağan-İrfan Burulday; Parlamentodaki Siyasi Partilere ve Kürd Seçmenlere Çağrı Geçmişle hesaplaşma, yarına köprü: Geçersiz oy Evet, Hayır, Boykot ve Kürdler için 4’üncü yol Biz O Hendekleri …! Ariel’den Arielle’ya: Küçük Deniz Kızı Türkiye, Almanya, Hollanda ve Nefret Söylemi Vank’ın Çocukları: Tarihsel Hakikat Mücadelesi Aziz Yağan: Türkiye’de toplumsal ve bölgesel anlamda Kürtlerin temsiliyeti yoktur Jale ve Mehmet Elbistan Vatandaş Anadilinde Konuş! Kürd Tarafı ve Post-Olgusal Siyaset Prensim, Ömrümün Kalanı Sensin! Derik Kaymakamına Sabotaj Ekşi Elmalar’a ilaveten PKK ile Nereye Doğru? Atatürk’ünü Arayan Ahmet Altan PKK Vekilleri Öldürmeyi Denedi mi! Yılmaz Erdoğan'ın Ekşi Elmalar'ı Kürdler Onursuz, Benliksiz, Haysiyetsiz mi! Kürdlerin Acılarıyla Alay! İki Ustadan Kısa Bir Film: Borrowed Time Kalandar Soğuğu: Bi Dur Be Adam! Medeni Ölüm, Alternatif Model, Fahriye Adsay Sevimsiz Düşünüşler... Halay, Abdullah Keskin, Avesta Koşun Kürtler, Köşede Kurtlar Şeker Dağıtıyor! Haksızlık: 'Madımak: Carina’nın Günlüğü' Küçük Prens Kor’u Kor Yakar Demirkubuz'un Bulantısını Gözardı Etmemek Gerek Kuzeyliler Kuzey’e Sabitlendi mi? Kaplumbağa Kabuğu İçindeki 'Yitik Kuşlar'! Heine, Faşizm ve Romansero-Bimini Kürdler ve Diğer Milletler Terörist Değildir Hendek Tatbikatı sayesinde Tanrı Türk'ü Koruyacak Yas Öyküsü Cizre’de Çıkış Yokmuş, Peki Kuzey’de Var mı? İttifakın İç’ten Olanı Hey Sevgilim!.. Yok Bişey Lanetli Olan Mekanlar Değil İnsanlar IŞİD Alevilere saldırır mı? İç Savaş Kılıftır Acildir! Tüm Kürdlerin Dikkatine! Çocuklarımızı Yedirten ÖzYönetim! Sahte Kül Kedisi Bal Kabağını Yolda Yer FİLİZ KORKMAZ’ın anısına İslami Bireylere Günahkar Diyarbakır Hay Way Zaman / Dersim'in Kayıp Kızları Asasız Musa / Musayê Bê Asa Hayastan Aynı Yıldızın Altında Sen Aydınlatırsın Geceyi Bir Dersim Hikayesi Halam Geldi Günahın Dokunuşu / A Touch Of Sin Fare sen aslında... Pieta / Acı – Aziz Yağan
x