Kobanê

Bazıları at oynattılar pervazsızca. Kimi yurdum diye ağıt yaktı sinsice, kimi hançerledi alçakça. Kürdistan kanmadı, savaştıkça çelikleşti. Direndikçe gerçek sahiplerine yani bize böyle şekil verdi. Ben kimseye yar olmam dedi. Kimini doğasında yendi Iskender gibi, kimini ateşinde yaktı Dehak gibi. Kimini zenginliğinde eritti Akkoyunlar, Karakoyunlar gibi.

Kimine karşı sahiplerini korudu Osmanlılardan, Araplardan olduğu gibi. Bu gün Kobanê de olduğu gibi. Kobanê Kürtlerin birliktenliğini sağlayan bir sembolde oldu. Kobanê bize direnişin ne denli kürtlerde gelistiğininde bir göstergesi oldu. Kobanê Kürtlerin yeni destanıdır.

Barış süreci diyerek oyalama taktiği yapan AKP’nin de hüsranıdır.

Kürtler Kobanê PYD’siyle, PKK’siyle ve Peşmergeleriyle yazdığı son destandır.

Kobanê bütün Kürt bireylerini içsellesmenin bir büyük Kürt destanidir.

Erdoğan, PKK’de, PYD’de aynıdır, ikisi de ‘terör örgütü’dür, demişti Güney Kürdistan’dan sonra, bir de Rojava’yı istemiyoruz yanı başımızda, demişti.

Ve bu söylemiyle birlikte Rojava’da Kürtlere karşı IŞİD’e, El Nusra’ya TIR larla silah yollamıştı tam 2 bin kez, bunun yapıldığını da Dışışlerindeki MIT müsteşarının konuşmalarıyla ortaya çıkmıştı.

Biz Kürtlerle Kobanê zaferi sonrası Türk devleti bir barış istiyorsa koşulların neredeyse eşit olduğunu kabul etmek zorunda artık.

Eğer bizımle iyi bir komşu olarak yaşamak istiyorlarsa, onların bizlerden daha fazla hakka sahip olmasının mantıki, ahlaki, hiç bir nedeni yok.

Onlar bu tekçi ve redci tutumları ortadan kalkmadıkça Kürt sorunu çözülmeyecek, aksine gittikçe daha yakıcı ve önü alınamaz bir sel olacağını bilmelidirler.

Türk devleti “sözde” görüşme hikayesiyle artık Kürtleri oyalama taktiğiyle daha çok oyalama argümanları ileri süremeyecek durumda Kobanê zaferiyle. Artık silahların susması ya da patlaması da bu durumu değiştirmeyecek

Aslında çözümlemek istemediği sorunu çözüm surecinin arkasına saklamaya uğraşıyorlar.

Yaptığı karakol binaları, yaptıkları savaş hazırlıklarını “çözüm” sözcüğünü öne çıkartarak asıl yaptıkları savaş hazırlıklarını gözlerden kaçırmaya uğraşıyorlar.

Çözüm süreci başlattığını iddia ettiğini ve bu konuda da ısrarla savunduğu ve ne hikmetse hiç bir adımda atmamış hükümet bize açık açık diyor ki Savaşın, savaşmaktan başka çareniz yok

Hükümetin planı basit, ya savaşacak ve sorunları savaşın arkasına saklayacak, ya PKK’yi daha da oyalayarak etkisizleştirmeyi sağlayacağının he sabini yaparak kendisinin zaferi arkasına saklayacak. Ama ne olursa olsun asıl sorunu asla çözmeyecek... Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.