Kürdistan Bölge Başbakanı Neçirvan Barzani, bölgede yaşanan kriz aşılana kadar Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani’nin görevinde kalmasından yana.
El-Monitor sitesine konuşan Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani, Kürdistan Bölgesi’ndeki son durum, IŞİD saldırıları, Erbil ile Bağdat arasındaki ilişkiler ve Kürdistan Bölge Başkanlığı görev süresi konularında değerlendirmelerde bulundu.
IŞİD’in bölgedeki saldırıları üzerine Barzani, ” IŞİD saldırısı karşısında ilk önce şoke olduk. Daha sonra Kürdistan Bölgesi’nden IŞİD tehlikesini bertaraf etmeyi başardı. Bunula da kalmadık Kerkük, Zummar, Rabia, Musul Barajı, Mahmur ve Guwer gibi Kürdistan sınırları dışında kalan bölgelerde de ön cephede çarpışıyoruz. IŞİD’in yeniden saldıracak gücü kalmadı. Ancak Musul IŞİD’den kurtarılmayana kadar endişemiz son bulmayacak.” dedi.
Bölgede Haşdi Şabi olarak bilinen Şii milislerin varlığı hakkında ise Neçirvan Barzani,” Şu inkar edilemez bir gerçek ki; IŞİD Irak’a saldırdığında Kürdistan da dahil yardım eden ülkeler arasında İran vardı. Ortak bir düşman anlayışıyla hareket ettik. Irak ordusunun IŞİD karşısında da dayanamadığı acı bir gerçek. Bu durum karşısında Şii Lider Ali Sistani’nin fetvası üzerine Heşdi Şabi milis gücü kuruldu. Biz Şii milislerin IŞİD’in bölgeden uzaklaştırmasındaki rolünü pozitif olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu güç kontrol altına alınmazsa tehlikeli olabilir. Meşru ve yasal çerçevede hareket etmelidirler.” şeklinde konuştu.
İran’ın Irak’ta ki rolü üzerine Kürdistan Bölge Başbakanı şunları söyledi:
” İran’ın Irak’taki rolü açık. İran’ın Irak’a müdahakesi ilk kez olmuyor ki. İran kendini büyütmek için Irak sahasını kullanıyor. Mesela bir İranlı yetkilinin ‘Eğer İran olmasaydı Erbil düşerdi’ demesi gibi. Ya da işte ‘Irak İran’ın başkentidir’ gibi ifadeler doğru değil. Amerika ve koalisyon ülkelerin desteği olmasaydı IŞİD gibi bizden daha donanımlı bir güç karşısında bu başarıyı kazanmamız zor olurdu. ABD’nin bu ülkeden (İran) daha fazla etkisi olmuştur.”
ABD, Kürdistan’ın bağımsızlığını ilan etmesi halinde destek verecek mi? sorusuna Neçirvan Barzani, ” Amerika’nın Bağdat veya Erbil arasında bir tecihe mahkum olacağını sanmıyorum. Eğer bağımsızlık istersek, Kuzey Kıbrıs gibi bir bağımsızlık istemiyoruz. Biz kendini yönetecek bir bağımsızlıkdan yanayız. Kürdistan’ın jeopolitik konumu çok hassas. İran ve Türkiye gibi ülkelerle komşuyuz.” cevabını verdi.
Erbil ile Bağdat arasındaki ilişkilerin yolunda gitmediğine işaret eden Barzani, ” iki tarafı bağlayan bir anlaşmamız var. Bu anlaşmanın siyasi ve ekonomik yanları var. Bağdat Kürdistan petrolünün tümünü kontrol etmek istiyor. Bu mümkün değil buna izin vermeyiz. Ancak her zaman diyaolağa açığız. Bizim de petrolümüzü satma hakkımız olmalıdır. Eğer Bağdat geçen yıldan bize 12 milyarlık dolar tutarındaki öderse bizde diyalog kurmaya varız.” dedi.
Röportajının sonunda Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani’nin görev süresinin uzatılması konusunda ise görüşlerini şöyle dile getirdi:
” Anayasa’ya göre Mesud Barzani’nin başkanlık görevi Ağustos ayında tamamlanıyor. Barzani’nin yeğeni yada damadı olarak değil de normal her Kürd gibi Barzani’nin böylesi kritik bir süreçte görevinde kalmasından yanayım. Şüphesiz bu konuda hem medyada hem de parlamentoda çok tartışılıyor. Ancak bana göre tüm ayrılıklarımızı bir tarafa bırakarak ülkemizin çıkarlarının gerektirdiği biçimde hareket etmeliyiz. Maalesef Celal Talabani sağlık sorunlarından kaynaklı ülkeyi yönetecek durumda değil. Barzani dışında bu süreçte başkanlık yapacak lider yok. Bu dönemde Goran Hareketi ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) ve İslami partilere sorumlukluk düşüyor. Onlar da eğer Kürdistan’da istikrardan yana iseler Mesud Barzani’nin görev süresinin uzatılmasından yana tavır koyarlar. ”
