Mele Mistefa Barzani’nin hayatı animasyon filmi oldu

Kürdistan Demokrat Partisi’nin (PDK) kurucusu ve ilk genel başkanı ölümsüz lider Mele Mistefa Barzani’nin hayatı, bir animasyon filmine konu oldu.

13.05.2014, Sal - 15:23

Mele Mistefa Barzani’nin hayatı animasyon filmi oldu
Haberi Paylaş
Kürdistan Demokrat Partisi’nin (PDK) kurucusu ve ilk genel başkanı ölümsüz lider Mele Mistefa Barzani’nin hayatı, bir animasyon filmine konu oldu. Yapımı devam eden film, yakında animasyon dizisi halinde yayınlanacak.

Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’nin yazdığı ve Doz Yayınevi tarafından iki cilt halinde Türkçe yayınlanan ‘Barzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi’ adlı kitaptan uyarlanan filmin senaryosu, Emrah Koyuncu’ya ait.

Kalabalık bir animatör grubu ve çok sayıda teknik personelin yer aldığı projenin yönetmenliğini yapan Özgür Cengiz-Serkan Karakaş ve filmin yapımcısı Rengin Elçi’yle, animasyon dizisine nasıl başladıklarını ve projenin ne aşamada olduğunu konuştuk.

Ajansımız adına filmin iki yönetmeniyle röportaj yapan BasNews Türkçe editörü Osman Mehmed, aynı zamanda projenin seslendirilmesinde dublaj yönetmeni olarak görev alıyor.

Mele Mistefa Barzani’nin hayatını anlatan bir animasyon filmi yapıyorsunuz. Öncelikle senaryo kime ait, senaryo oluşumunda hangi kaynaklardan yararlanıldı? Bize yazma sürecinden söz edebilir misiniz?

Özgür Cengiz: Senaryomuzu Mesut Barzani tarafından yazılan “Barzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi” adlı, iki ciltlik kitaptan yola çıkarak Emrah Koyuncu ve Rengin Elçi’nin yönettiği 7 kişilik senaryo grubu yazdı. Bize yazılı halde geldi. Bu anlamda kaynakları karşılaştırma olanağımız olmadı. Animasyon, Mistefa Barzani’nin hayatını ve mücadelesini anlatan 39 bölümlük bir dizi olarak tasarlandı. Daha sonra dakikalarını arttırıp 26 bölüme indirdik.

Mele Mistefa Barzani’nin animasyonda işlediğiniz görüntüleri hangi dönemini ve hangi yaşlarını kapsıyor?

Özgür Cengiz: Bütün animasyon onun hayatı üzerine olduğu için filmimizin ilk bölümü Barzani’nin 3 yaşındaki haliyle başlıyor.

O görüntü de mevcut mu?

Özgür Cengiz: Evet. Aslında onunla ilgili olaylardan ziyade o zamanın genel problemleri; o dönemde ve Osmanlılar döneminde Kürt halkının genel problemleriyle ilgili konuları işledik. Üç yaşında bir çocukla ilgili anlatacağımız fazla bir şey yok. Ama annesiyle birlikte zindana atıldığı bir yer var, o kısımda anlatımın etkili olduğunu düşünüyorum. Daha sonraki aşamalarda olaylar ve zaman atlayarak gidiyor. Kritik anlara odaklandık. Özellikle abisi Şêx Abdulselam’ın asılmasından sonraki zamanlara. Böylece 10 yaşındaki halinden sonra ikinci bölümde 16 yaşından başlattık. Çünkü 16 yaşında artık Barzani Aşireti içinde savaşçı olarak rüştünü ispatlıyor.

Bu dizi Barzani’nin hayatının kaç yılını kapsıyor?

Özgür Cengiz: İlk sezon 45 yaşına kadar, ikinci sezon 45 yaşından ölümüne kadar geçen zamanı kapsıyor. Zaten şu an ilk sezon bitmiş durumda.

Fikirsel olarak veya teknik anlamda bu projede esinlendiğiniz animasyonlar oldu mu?

Özgür Cengiz: Animasyon işinde konsepti oluştururken önce karakterlerinizin neye benzeyeceğine dair bir yaklaşımla başlamanız gerekiyor. Her şey elle çizildiği için önümüzde birkaç alternatif vardı. Ya çizgi film şeklinde yapacaktık örneğin Sinbad vesaire gibi, ya gerçeğe biraz daha yakın yapacaktık veya tamamen gerçekçi yapacaktık. Türkiye şartlarında zaten gerçekçi yapmak için gereken teçhizatımız yok. Dolayısıyla ikinci seçeneği yani olabildiğince gerçeğe benzetme ve yaklaştırma yolunu tercih ettik. Bunu yaparken özellikle Star Wars, Clone Wars serisindeki karakterlerin stilizasyonlarını aldık.

Animasyonu kısaca anlatabilir misiniz?

Serkan Karakaş: İlk olarak konseptler çiziliyor ve gösterim kabul ettiriliyor. Beğenildiği takdirde karakterler yaratılıyor. Sonra modelci arkadaşlar modelliyor. Üç boyutlu ortamda karakterleri var ediyorlar. Sonrasında animatör arkadaşlar tarafından dik dediğimiz aşama gerçekleştiriliyor. Vücudun hareketleri, kemiklerin hareketleri, derinin kemiğin üzerinde oluşan hareketlerini yapan ayrı bir birim var. Son olarak her şeyin bir araya getirildiği rander (ışıklar, sahnedeki diğer efektler, arka plan, ön plan) dediğimiz ve en çok zaman alan kısım başlıyor.

Mesela sizin en çok model çizimlerinde zorlandığınız karakter hangisi?

Özgür Cengiz: Mele Mistefa Barzani. Çünkü elimizde referans fotoğraflar olmasına karşın bu fotoğraflar Barzani’nin belli yaşlarını kapsıyor. Gençlik fotoğrafını bulmak çok zordu bizim için. Bir de tabi tek bir fotoğrafını bulmak yetmiyor. Üzerindeki elbisenin dokusu, sarığını nasıl bağladığı, hangi kumaştan olduğu, hareketleri ve bunun yanında O’nun bir konuşma sırasında ne tip mimik ve jestler yaptığı, nasıl yürüdüğü… Tüm bunları da bilmek gerekiyor. Bu nedenle çok fazla referans toplamaya çalıştık. Fotoğraflar, daha önce yapılmış belgesel prodüksiyonlarından yola çıktık. Ve hepsini bir araya getirerek tekrar can vermeye çalıştık.. Şöyle söyleyeyim sadece sarığını bağlama şekli için 15 gün uğraştık.

Peki animasyon ekibinde toplam kaç kişi çalıştı? Bunlardan kaçı modelci, kaçı konseptçi?

Özgür Cengiz: Yirmi kişi çalıştı. Bu yirmi kişiden altısı karakter modeli, dört kişi entity (animasyonda mekanların, binaların, mimari yapıların, araç-gereçlerin yapılmasından sorumlu kişi) olmak üzere altısı model, ikisi artist, ikisi konseptçi arkadaşımız çalışıyor.

Peki ne zaman yayınlanacak?

Özgür Cengiz: Bizim planımız ilk sekiz bölümün ardından yayına girmesiydi. Şu an 13 bölümlük ilk sezon bitti. Ancak bazı değişiklikler yapmamız gerekebilir. Bu değişikliklerin ardından yayına hazır hale gelmiş olacak.

Animasyon filminizi Kürtçe’nin Kurmancî lehçesiyle yapıyorsunuz. Sanırım Kürtçe bilmiyorsunuz. Bu konuda sıkıntı çektiniz mi?

Özgür Cengiz: Kürtçe yapılan seslendirmeleri kaydediyoruz. Animatörler sonradan ağızları kaydedilmiş bu seslere uygun görüntü yapıyor. Tabi anlamadığımız için bazı detaylarda zaman zaman sıkıntı yaşayabiliyoruz. Ama aramızda Kürtçe bilen arkadaşlar olduğu için yardımcı oluyorlar. Ve biz de yavaş yavaş öğreniyoruz.

Serkan Karakaş: Bizim de gözümüzden kaçıyor bazı şeyler. Tabii zor bir iş. Bilmediğiniz bir dilde önemli, tarihi bir konuyu işliyorsunuz. Aslında çok kritik. Ama bir yandan yavaş yavaş biz de öğrenmeye başladık. Hem Türkçe hem Kürtçe metinleri takip ederek ve diğer arkadaşlarımızın yardımıyla yapmaya çalışıyoruz.

Yani sesleri, konuşmaları, ağız hareketleri Kürtçe diksiyona göre yapılıyor?

Özgür Cengiz: Tabi aslına bakarsanız animasyonu yaparken hangi dil olursa olsun ağzın hareketleri, hecelerin ağızdan çıkış şekilleri önemli. Dolayısıyla Türkçe olmuş Kürtçe olmuş pek bir şey farketmiyor. Örneğin siz a dediğinizde her dilde ağzınızın şekli aynı şekle bürünecektir. Yazılış farkı olabilir ama o yüzden animatör arkadaşlarımız o dilin, tabii burada kullanılan dil Kürtçe olduğun için Kürtçenin hecelerini analiz ettiler. Ve bu hecelere uygun ağız hareketlerini bulup kaydettiler

Serkan Karakaş: Ya da o dönem kullanılan ama şu anda kullanılmayan bazı sözcükler…

Özgür Cengiz: Tabii. Haritasından eşyasına kadar her şeyi o dönemden almamız gerekiyor. Örneğin bir evin içini dizayn ederken evin içinde ne olması gerektiği danışmanlara sorularak belirleniyor… Ayrıca Dizimizin müzikleri de orijinal. Sadece bu dizi için yapılmış besteler var. Özellikle Barzani’nin ana tema müziği. Ve her bölümde karşılaştığımız dramatik-trajik öğeler, heyecan, aksiyon gerektiren öğelerin her biri için farklı tema müzikleri bestelendi.

Öncelikle Mele Mistefa Barzani’nin hayatını animasyon dizi yapma fikri kimden ve ne zaman çıktı? Ve bu proje ne zaman olgunlaşmaya başladı? Senaryo süreci nasıl gelişti? Bu süreci bize anlatabilir misiniz?

Rengin Elçi: Kürdistan Bölgesi Başkanı Sayın Mesud Barzani’nin, Kürt Hareketi ve Barzanilerle ilgili kitabını okuduğumda bunun mutlaka diğer parçalardaki Kürtlere, özellikle de yeni nesle, çocuklara bir şekilde anlatılması gerektiğine inandım. Ve bunun hikayesini çıkardım. O iki ciltlik kitaptan önce de Mele Mistefa Barzani’nin hayatına dair bilgim vardı. Kökleri eskiye dayanan bir aile Barzaniler. “Barzanicilik” diye bir olgu var. Rahmetli babam da pêşmergeydi. Ben açıkçası bu mücadelenin bilinmesi gerektiğine inandım. Bu konu üzerinde çalışırken o iki ciltlik kitapta anlatılanların da öncesine gittim. Daha sonra en etkili şekilde nasıl yapabilirim diye düşünürken aklıma 3D animasyon, çizgi film, belgesel ve dizi şeklinde fikirler oluştu. Sonra üçünü birleştirmeye karar verdim.

Ne zaman oluştu bu fikir?

Rengin Elçi: Yaklaşık dört sene önce olgunlaşmaya başladı zihnimde. Hikâyesini çıkardım. Birkaç arkadaşımla görüştüm. Yapılabilir mi yapılmaz mı, nasıl yapılır… Yukarıda bahsettiğim üç tekniği birleştirmek ciddi anlamda bir finansman gerektiriyordu. Onun haricinde ciddi bir araştırma ve ekibe ihtiyaç vardı. Açıkçası Türkiye’de bunu üstlenecek bir ekibin olabileceğini düşündüm. Ama bulamadım. Onun haricinde Meksika ile irtibata geçtim. Meksika’dan konuyu anlatan bir iki adet demo istedim. Onlardan da memnun kalmadım.

Niçin memnun kalmadınız?

Rengin Elçi: Çünkü benim istediğim şekilde yapamıyorlardı. Öncelikle buna dair daha önce yapılmış, Kürt kültürünü yansıtan bir çizgi film projesi örneği yoktu. Kürt yöresel kıyafetleri hakkında bilgileri yoktu. Bir ara Çin’de yapabileceğimi düşündüm. Fakat sonra vazgeçtim, çünkü kültür farkı var. Bir de çekik modeller de yapabilirlerdi bana. Tabi bunun öncesinde Güney Kürdistan’da birkaç yere danıştım. En sonunda bir parlamenter ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Derneği’nin Kürdistan temsilcisi vasıtasıyla sayın Sîrwan Barzani ile irtibata geçtim. Beni Sîrwan Barzani ile tanıştırdılar. Kendisi de bu projeye sıcak baktı. Bir görelim dedi. Emrah Koyuncu ve ben başta olmak üzere bir ekip kurup senaryoyu hazırladık. Senaryo hazırlandıktan sonra bir demo yaptık. Demoya onay gelince başladık. Sözleşmeler yapıldı.

Senaryo veya proje aşamasında bu projeyi Türkiye’de gerçekleştiriyor olmaktan kaynaklanan sıkıntılar oldu mu?

Rengin Elçi: Evet, önce biz bir ekiple anlaşmaya gittik. Ekibi kurduk, bir şeyler hazırladık. Yalnız senaryonun özüne indiklerinde bir çok kişi çekildi. Ben bu çekilmeyi ırkçı bakış açılarına yordum. Bir çok yer bizi reddetti, biz böyle bir projeye imza atmayız diye. Bu tür sorunlar oldu. Onun haricinde biz kendi halimizde çalışıp durduğumuz için hiç bir yere zararımız yok. Yalnız ekip içinde şöyle bir gelişme de oldu. Çalıştığım kişilerin çoğu Türk. Ama İranlı, Kürt ve Rus da var. Bir çok yerden Amerikalı, Meksikalı insanlarla ortaklaşa çalıştığımız insanlar var. Bu insanlar Mustafa Barzani’yi tandıkça, hayranlık duymaya başladılar.

Kürdistan’la ilgili animasyon veya başka biçimlerde başka projeleriniz var mı?

Rengin Elçi: Şu ana kadar Kürdistan ve Kürt halkından başka bir şeyle ilgili herhangi bir projem olmadı. Ama Enfal ile ilgili 30 bölümlük bir dizi düşünüyoruz. Bütçesini hazırlama aşamasındayız şu an. Sadece Kürdistan’a değil bütün Irak’a yayın yapan bir ulusal kanal için düşünüyoruz.

Kanalın ismini alabilir miyiz?

Rengin Elçi: El-Iraqiye. Sonuç aşamasındayız. Şimdi onlardan cevap bekliyoruz. Bu arada bütçe araştırması yapıyoruz. O projeye de yılbaşında başlamayı planlıyoruz.

BasNews
Bu haber toplam: 57018 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:16:47:27
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x