Peşmerge-YPG ortaklığı başarıya ulaşırsa sadece Kürtler değil Türkmenler de rahat edecek

Evet, Gazze çok büyük bir dram.

06.08.2014, Çar - 10:26

Peşmerge-YPG ortaklığı başarıya ulaşırsa sadece Kürtler değil Türkmenler de rahat edecek
Haberi Paylaş
Evet, Gazze çok büyük bir dram. İsrail’in yol açtığı felaketi Gazzeliler arasında geçirdiğim 12 günde bizzat yaşadım. Ancak Türk siyasetinin Gazze için verdiği ses, Türkiye’nin yanı başında yükselen çığlıklara karşı bir ses duvarına dönüştükçe AKP yönetiminin Filistin hassasiyeti üzerine gölge düşüyor. Türkiye’nin samimiyeti Gazzeliler arasında “Sadece konuşuyor; protesto ettiği İsrail’le ilişkileri dörde katlanırken Venezüella, Brezilya, Bolivya ve Şili’nin yaptığını bile yapamıyor” diye sorgulanıyor. Bu durum içerde de “Hükümet Gazze’den başka dram tanımıyor” diye düşünenleri Filistinlilerin gerçek acılarına yabancılaştırıyor. Üstelik fena hale sırıtan bu tutarsızlık Suriye ve Irak’ta olup bitenlerde Ankara’nın doğrudan ya da dolaylı dahli olduğuna dair kaygıları artırıyor. Suriye’nin kuzeyinde Rojava’da, Irak’ın kuzeyinde Musul ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin kontrol ettiği bazı yerlerde Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör estiriyor, katliam yapıyor, insani değerleri ayaklar altına alıyor, kadim kültürlere ve dini topluluklara ait eserleri imha ediyor. IŞİD’a karşı bu akıl almaz hoşgörüyü sadece Türk diplomatları ve ailelerinin kaçırılmasından mütevellit Türkiye devletinin rehine haliyle daha ne kadar izah edeceğiz? Bu grupların lojistik ve silah ihtiyacını hala Türkiye sınırlarından temin ettiği ve militanlarının neredeyse onda birinin Türkiyeli olduğuna dair haberler artık sıradanlaştı. “Ne diyor bu adam” diye efelenenlere güney illerimizde silah simsarlarının izini sürmelerini tavsiye ederim.

Tedavüldeki siyasi aklın en büyük yanılgısı Kaidevari örgütlerin Suriye’de \'devrim\' olduğunda ve Irak’ta Maliki yönetimine karşı Sünni isyan amacına ulaştığında kendiliğinden ortadan kalkacak unsurlar olarak görülmesiydi. Bu genel hedefe paralel olarak Rojava’da da Kürt iradesinin boğulması için bu gruplara adı konulmamış bir misyon biçildi. Şimdi sadece Suriyeli Kürtler değil Irak’ta Türkiye’nin nüfuz unsuru sayılan Türkmenlerin yanı sıra Ezidiler (Kürt), Şii Şebekler (Kürt), Keldaniler, Süryaniler ve IŞİD’a biat etmeyen Sünni Araplar tehdit altında. Türkiye’de toplantılar düzenleyip Irak’ta Sünni devrim projesini pazarlayan ve Ankara’nın desteğine mazhar olan ulema ve aşiret temsilcilerinin IŞİD’ın yayılmacılığı karşısındaki sessizliği, onların sırtını sıvazlayan devlet erkanının ‘çaresiziz’ pozları pek manidar.

PEŞMERGENİN ÇEKİLME TAKTİĞİ

Irak’ta Türkmen ilçesi Tel Afer’in ardından simgesel önemdeki iki yer daha geçen hafta IŞİD’ın eline geçti; biri Kürt yoğunluklu olup dünyanın en kıymetli petrol kuyusunun bulunduğu Zummar, diğeri Ezidilerin kadim yerleşim merkezi Sincar yani Kürtlerin verdiği isimle Şengal. Bu arada Ezidilerin çoğunlukta olduğu Başika da saldırı altında.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (KBY), Musul’un IŞİD’in eline düşmesi ve Irak ordusunun dağılmasının yol açtığı boşluktan yararlanıp Kerkük gibi tartışmalı bölgelerin kontrolünü ele alması \"Erbil ve IŞİD arasında ittifak var\" spekülasyonuna yol açmıştı. Ama IŞİD\'ın Kürdistan bölgesine dokunmayacağını sananlar yanıldı. Şengal, Peşmerge’nin kontrolündeki en uzak bölgelerden biriydi. Suriye sınırında yer alan Şengal, IŞİD’ın ele geçirmek için güneyden sürekli saldırdığı Suriye’nin Haseke vilayetinin doğusuna düşüyor. Yani Şengal Kürdistan’ın iki yakasını birleştiriyor. Rojava’da Kürt bölgesinin bütünlüğünü bozmak için yürütülen ‘Arap Kemeri’ne benzer bir stratejiyle Irak’taki Baas rejimi de Şengal’i Araplaştırma siyaseti gütmüştü. Şengal, Kürdistan’ın bütünlüğü açısından köşe taşı olarak önem arz ediyor. Kürdistan Bölgesel Yönetimi de Irak Anayasası’nın 140. Maddesi çerçevesinde sınırlarını genişletmeyi umarken Şengalsiz bir Kürdistan’ın olamayacağını düşünüyor. (Musul’a bağlı kalmak ile Kürdistan’a bağlanmak arasında Ezidileri bölen bu yaklaşım ayrı bir tartışma konusu.) Fakat insanların kafasını karıştıran şey, madem bu kadar önemliydi Peşmerge neden IŞİD’a direnmeden çekildi?

Aynı soru Dicle’nin batı yakasında kalan ve saatte 63 bin varil petrol basma kapasitesiyle dünyada bir numara olan Zummar için de geçerli. Bu soruyu sorduğum Iraklı bir kaynak şu yanıtı verdi: “Zummar’da Mesud Barzani’nin oğlu Mansur’un kontrolündeki birlik vardı. Normalde çekilmemeleri gerekirdi. Çekilmelerinin nedeni ağır silahı olmamaktan yakınan Barzani yönetiminin Irak hükümeti ve ABD’den istediği askeri desteği almak için baskı oluşturmaktı. Nitekim Zummar düştükten sonra Erbil’e ağır silah sevkiyatı yapıldı ve Irak ordusu hava operasyonlarına başladı” dedi. Zummar’da peşmergenin çekilmesinin başka gerekçesi yok. Şengal ise biraz yoruma açık.

Güneyde Musul ve doğuda Tel Afer’in düşmesinin ardından Şengal nispeten savunmasız hale gelmişti. Burası, Tel Afer’den kaçan 40-50 civarında Şii Türkmen aileye de sığınak olmuştu. IŞİD’ın ilçeye girmesinin ardından insanların bir kısmı tarihin her trajik dönüm noktasında yaptıkları gibi Sincar dağlarına sığınırken bir kısmı Duhok ve Zaho taraflarına kaçtı. Ezidilerin dinlerini değiştirmeye zorlandığı, sokak ortasında infazların yapıldığı, çok sayıda insanın rehine alındığı ve kadınlara cariye muamelesi yapıldığı söyleniyor.

KUZEYDEN UMUT YOK KAÇIŞ GÜNEYE

Şimdi Türkiye’nin PKK’nın uzantısı muamelesi yapıp Suriye’deki silahlı gruplara boğdurmak istediği Rojava’nın savunma gücü YPG, Suriye’de Kobani ve Haseke’de durdurduğu IŞİD’ın karşısına Şengal’de çıkmış durumda. Bu Kürtler açısından yeni bir sayfaya işaret ediyor. YPG ve Peşmerge arasında bir tarafın itiraf etmekte zorlandığı fiili işbirliği Barzani yönetimi ile Rojava’nın siyasi aktörü PYD arasındaki buzların erimesine de hizmet edebilir. Beri tarafta YPG’nin bu hamlesi sadece Kürt’ün Kürt’le dayanışması olarak da yankı bulmayacak. YPG-Peşmerge ortaklığı başarıya ulaşırsa sadece Kürtler değil Türkmenler ve diğer azınlıklar da rahat edecek. Bu durumda “En zor zamanımızda Türkiye nerede” diye serzenişte bulunan Türkmenler haksız mı? Hükümete yakın medya nakletmez ama ben birkaç kez duyduğum kahredici şu soruyu size nakledeyim: “Türkiye’nin bu sessizliği IŞİD daha çok Şii Türkmenleri hedef aldığı için mi?”

Türkmenler çok ciddi olarak yalnızlığa itildiğini düşünüyor. Ankara, “Türkmen bölgeleri boşalmamalı” prensibiyle sınıra gelen Türkmenleri içeri almıyor. Ama Ankara’nın atladığı şey şu: Özellikle Şii Türkmenler IŞİD’in doğrudan tehdidi altında olduklarından evlerini terk etmek zorunda. Türkiye’den zamanında yardım göremedikleri ve Kürdistan Yönetimi kefili olmayanlara kapıyı kapatıp Kelep’te günlerce beklettiği ya da Hazır’daki kampta kalmaya mecbur ettiği için güneye yani Kut, Basra ve Bağdat gibi kentlere sığınıyorlar. Necef’teki Şii ulemanın çağrılarıyla kuzeyden kaçanlar aç açıkta bırakılmıyor! Ayrıca hükümet aile başına 1800 TL’ye varan yardım vaat ediyor. IŞİD belası tamamen bertaraf edilmedikçe de bu birçoğu evlerine geri dönmeyecek. Haliyle her şeye ‘kart’ gözüyle bakanların dilinden düşürmediği Türkmen kartı zayıflayacak! Bu gidişat tersine çevrilemez ve Şengal’in hemen kuzeyinde TIR’ların Irak’a giriş güzergâhı IŞİD’in eline geçerse Türkiye ne yapacak merak ediyorum. Bakalım o zaman da “Vatandaşlarım rehine konuşamam, kimseyi de konuşturtmam” siyaseti işe yarayacak mı?

Fehim Taştekin - Radikal

Nerina Azad
Bu haber toplam: 22828 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:14:52:52
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x