ABD, Maliki'ye mesaj vermek için IŞİD'e müdahale etmemiş

ABD Başkanı Barack Obama, New York Times Gazetesi Köşe Yazarı Thomas Friedman’ın kendisiyle yaptığı mülakatta, Ortadoğu’ya dair mesajlar verirken, IŞİD’in Irak’taki yükselişine Maliki yönetimini düşünmeye zorlamak açısından belli bir yere kadar izin .

13.08.2014, Çar - 05:57

ABD, Maliki'ye mesaj vermek için IŞİD'e müdahale etmemiş
Haberi Paylaş
ABD Başkanı Barack Obama, New York Times Gazetesi Köşe Yazarı Thomas Friedman’ın kendisiyle yaptığı mülakatta, Ortadoğu’ya dair mesajlar verirken, IŞİD’in Irak’taki yükselişine Maliki yönetimini düşünmeye zorlamak açısından belli bir yere kadar izin verdiklerini itiraf etti.

Söz konusu mülakattan önemli satır başları şöyle:

T. Friedman: Suriyeli isyancıların laik olanlarını daha erken silahlandırsak ve ABD birliklerini Irak’ta tutmaya devam etsek daha iyi olmaz mıydı?

Obama: Eğer Şii çoğunluk iktidarı Sünniler ve Kürtler ile paylaşma fırsatını heba etmeseydi Irak’ta kalıcı bir ABD askeri varlığına asla ihtiyaç duyulmazdı. Eğer Şii çoğunluk bu fırsatı Sünniler ve Kürtler ile daha etkili bir şekilde iletişim kurmak için kullansaydı ve Irak’ın Baas’tan arındırılması gibi yasalar çıkarmasaydı yabancı birliklere gerek kalmazdı. Bunu yapmaktaki isteksizlikleri yüzünden birliklerimiz er ya da geç çapraz ateş altında kalırdı. Suriye açısından ise, ‘İsyancıları silahlandırmak fark yaratırdı’ düşüncesi her zaman bir fantezi olagelmiştir. Esasen eski doktorlardan, çiftçilerden, eczacılardan, vs. oluşan bir muhalefete hafif veya hatta daha sofistike silah sağlayabileceğimiz ve onların sadece tam teçhizatlı olmayan ama aynı zamanda Rusya, İran ve muharebe deneyimi yüksek Hizbullah tarafından desteklenen bir devletle savaşabileceği fikri… Bu asla hemen gerçekleşecek bir şey değildi. Şimdi bile, yeterli kadroya sahip seküler Suriyeli isyancıyı bulmakta, eğitmekte ve silahlandırmakta zorlanıyoruz. Umduğunuz kadar çok olanak bulunmuyor. Odaklanmamız gereken büyük resim şudur. Elimizde Irak’ta azınlık, Suriye’de çoğunluk olan ve Bağdat’tan Şam’a kadar yayılan hoşnutsuz bir Sünni kesim var. Eğer bu nüfusun özlemlerine seslenecek bir formülü onlara veremezsek, kaçınılmaz bir şekilde problemlerimiz olacak. Ne yazık ki, uzun bir süre Şii çoğunluk bunu tam olarak anlamadı. Şimdi anlamaya başlıyorlar. Maalesef, bana göre sıradan Sünniler gözündeki çekiciliği çok az olan IŞİD (Irak ve Şam İslam Devleti) gibi sorunumuz var hâlâ. IŞİD bir boşluğu dolduruyor ve bizim için soru sadece onlarla askeri açıdan nasıl mücadele edeceğimiz değil ama aynı zamanda an itibariyle küresel ekonomiyle bağları kopartılmış o bölgedeki Sünni çoğunluğa nasıl sesleneceğimiz olmak durumunda.

T. Friedman: İran bu konuda yardımcı oluyor mu?

Obama: Irak’ta uzun bir dönem hakim güç durumunda olan Şiilerin bu pozisyonlarının başarısızlığa uğrayacağını İran’ın nihayet fark ettiğini düşünüyorum. Yeri gelmişken, burada her ülke için büyük dersler var. Yüzde 100’ü istediğinizde ve kazananın her şeyi aldığı bir durumda, herkes kaybeder. Eninde sonunda o yönetim çökecektir. İşlerin yolunda gittiği Tunus gibi ülkeler bunu başardılar çünkü oralardaki gruplar galibin ve yenilgiye uğrayanın olmadığı bir prensibi benimsediler. Bunu gerçekleştirdikleri için dışarıdan yardıma ihtiyaçları kalmadı.

T. Friedman: Mültecileri ve Irak’ta gerçek bir hoşgörü adası olan Kürdistan’ı IŞİD saldırılarından korumak için askeri güç kullanma kararı verişinizi açar mısınız?

Obama: Soykırımla tehdit edilme gibi sıra dışı bir durumla yüz yüze iseniz ve bir ülke sizi yanınızda görmek istiyorsa, bu insanların korunmaya ihtiyacı olduğu konusunda uluslararası bir konsensüs varsa ve sizin de bunu yapacak bir kapasiteniz varsa, bunu yapmak gibi bir yükümlüğünüz vardır. Bununla birlikte Kürtlerin inşa ettiği hoşgörü adasını göz önüne bulundurursak, sadece IŞİD’i nasıl gerileteceğimizi değil ama aynı zamanda Irak içindeki en iyi örneği oluşturan bölgeyi nasıl muhafaza edeceğimizi de sormamız gerekir.

Kürtlerin, birliklerimizin Irak’ta gösterdiği fedakarlıklar tarafından verilen süreyi iyi kullandıklarını düşünüyorum. Kürdistan bölgesi görmek istediğimiz şekilde fonksiyonel bir yer. Diğer mezheplere ve dinlere karşı her yerde görmek istediğimiz türden bir toleransa sahip. Bu yüzden bu bölgenin koruma altında olduğunun bilinmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Fakat daha kapsamlı bir biçimde işaret ettiğim şey şudur. Irak hava güçlerinin işini yapmak gibi bir isteğim yok. Aynı hususta Kürdistan hava güçlerinin işine dahil olmayı da istemiyorum. Sahadaki insanların kendilerine çeki düzen verme ve hem kendilerini korumaya başlamak hem de IŞİD’i geri püskürtmek için politik olarak gerekeni yapma niyetleri yokken. IŞİD Irak’ta yükselişe geçer geçmez hava saldırılarına hemen başlamadık. Çünkü böylesi bir müdahale Başbakan Nuri Maliki’nin üzerindeki baskıyı alırdı. Maliki ile diğer Şii yöneticileri şu şekilde düşünmeye cesaretlendirirdi: “Aslına bakılırsa diğer kesimlerle uzlaşmak zorunda değiliz. Herhangi bir karara varmak zorunda değiliz.”

Irak’taki her gruba söylediğimiz şey şudur: “Sizlerle iş birliği yapmaya devam edeceğiz fakat bunu sizin yerinize yapmayacağız. İşleri kontrol altında tutmak için sahaya askerlerimizi göndermeyeceğiz. Uzlaşıya dayalı birleşik bir Irak Hükümetini kurmaya ve sürdürmeye istekli ve hazır olduğunuzu bize göstermeniz gerekecek. Sivil bir hükümete karşı sorumlu olan, mezhepçi olmayan fonksiyonel bir güvenlik gücünün inşasına devam etmeye istekli olduğunuzu bize kanıtlamanız gerekecek. IŞİD’in Suriye ve Irak’ta halifelik kurmalarına izin vermeyeceğiz. Fakat bunu ancak sahada boşluğu doldurma yeteneği olan ortaklarımız olduğunu bilirsek yapabiliriz. Dolayısıyla eğer Sünni kabilelere, yerel idarecilere ve liderlere elimizi uzatacaksak, bu kesimler bir şey için kavga ettiklerini bilmeliler. Aksi takdirde, IŞİD’i belli bir süre devre dışı bırakabiliriz fakat uçaklarımız Irak’tan ayrılır ayrılmaz hemen tekrar ortaya çıkacaklardır.

T. Friedman: İsrail hakkında endişeleniyor musunuz?

Obama: İsrail’in birkaç on yılda dönüştüğü şeyi görünce hayret ediyorsunuz. İnanılmaz bir şekilde canlı ve başarılı, zengin ve güçlü bir ülke ortaya çıkarmış olmak Yahudi halkının yaratıcılığını, enerjisini ve vizyonunu kanıtlıyor. İsrail askeri açıdan oldukça güçlü olduğu için onun varlığına dair bir kaygı taşımıyorum... Bence esas sorulması gereken soru İsrail’in nasıl hayatta kalacağı. Demokratik ve medeni geleneklerini sürdüren bir İsrail Devleti’nin nasıl yaratılacağı. Aynı zamanda İsrail’i kuranların en iyi değerlerini de yansıtan bir Yahudi devletinin nasıl muhafaza edileceği. Bunu gerçekleştirmek için Filistinlilerle yan yana barış içinde yaşamaya dair bir yol bulmak zorundasınız… Filistinlilerin meşru talepleri olduğunu, orasının onların da toprakları ve yaşam yerleri olduğunu kabul etmek zorundasınız.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 5125 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:08:13:51
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x